BAHÇE GALATA'DA BU AY
İspat
11 Aralık - 20.30
İspat, Amerikalı oyun yazarı David Auburn tarafından 2001 yılında yazılmıştır. Oyun ünlü bir matematikçi olan Robert’ın ölümüyle başlar. Robert geride ünlü matematik teoremleri, binlerce öğrenci, yaşadığı ev ve çalışma odasında kendi el yazısıyla doldurduğu yüzlerce defter bırakmıştır.Robert’tan geriye kalanlar (mirası) kızları Catherine, Claire ve eski öğrencisi Hal arasında fikir ayrılıklarına yol açar.
İspat; kadın olmak, emek vermek, miras, yas tutmak, birey olmak, bilim etiği, sorumluluk gibi kavramları merkeze alıyor.
İspat
12 Aralık - 20.30
İspat, Amerikalı oyun yazarı David Auburn tarafından 2001 yılında yazılmıştır. Oyun ünlü bir matematikçi olan Robert’ın ölümüyle başlar. Robert geride ünlü matematik teoremleri, binlerce öğrenci, yaşadığı ev ve çalışma odasında kendi el yazısıyla doldurduğu yüzlerce defter bırakmıştır.Robert’tan geriye kalanlar (mirası) kızları Catherine, Claire ve eski öğrencisi Hal arasında fikir ayrılıklarına yol açar.
İspat; kadın olmak, emek vermek, miras, yas tutmak, birey olmak, bilim etiği, sorumluluk gibi kavramları merkeze alıyor.
İspat
13 Aralık - 20.30
İspat, Amerikalı oyun yazarı David Auburn tarafından 2001 yılında yazılmıştır. Oyun ünlü bir matematikçi olan Robert’ın ölümüyle başlar. Robert geride ünlü matematik teoremleri, binlerce öğrenci, yaşadığı ev ve çalışma odasında kendi el yazısıyla doldurduğu yüzlerce defter bırakmıştır.Robert’tan geriye kalanlar (mirası) kızları Catherine, Claire ve eski öğrencisi Hal arasında fikir ayrılıklarına yol açar.
İspat; kadın olmak, emek vermek, miras, yas tutmak, birey olmak, bilim etiği, sorumluluk gibi kavramları merkeze alıyor.
9/8'lik Kıyamet
14 Aralık - 20.30
Yakın gelecek… İklim krizinin vurduğu bir dünyadayız! Kıyamet gibi “acayip” bir şey olmuş, ama tam öyle de olmamış! Hiçbir ülkenin istemediği, Parazitler denen göçebe topluluklar çıkmış ortaya. Bir oğlan: Diyar! Bu yeni toplumun hikâye anlatıcılarından biri. Her akşam, ateş başında toplanan Parazitler’e, kıyametin ilk günlerine dönüp darbukasıyla bir hikâye anlatıyor.
Bir ihanet hikayesi!
İklim krizinin ilk günleri! İstanbul’dayız! Büyüyen açlık ve kıtlığa eşlik eden büyük bir isyan! Krizi fırsata çeviren muhafazakâr bir hareket: İzan! Diyar’ın bütün hikayesini değiştiren “acayip” gizemli bir kız: Leylâ!
Büyük yangınların, hastalıkların, göçlerin, kan sıcaklarının, açlık ve susuzluğun zamanında, bir soru bütün sorulardan daha önemli hale geliyor: Bildiğimiz dünya elimizden kayıp giderken, biz kimin elini tutacak, kimlerle yan yana yürüyeceğiz?
“O gece ilk bombalar patladı! Yer sarsıldı ayağımızın altında! Dışarı çıktık! Cehennem gibi kırmızıya kesmiş gökyüzü! Cayır cayır her yer! Belki 30 yerde birden patlatmışlar İstanbul’u! “Geliyolar,” dedi Leyla! Öyle acayip bi şey vardı ki sesinde… Korku gibi ama değil gibi de… “Kim geliyo?” dedim, bi şey demedi… Dönüp bakmadı bile… Ben baktım ama! Bütün yangın yüzüne vurmuş! Kara saçları kızıl kızıl parlıyo! Ateş gözünün bebeğinde dönüyo girdap gibi! Bıraktım yangını falan! Çünkü aşk! koca şehirler yanarken dönüp tek kişiye bakabilmektir!
Nora 2
15 Aralık - 20.30
Oyun, Henrik Ibsen’in ünlü oyunu Nora (Bir Bebek Evi)‘nın devamı olarak Amerikalı oyun yazarı Lucas Hnath tarafından 2017 yılında yazılmıştır.
Ibsen’in metninin finalinde Nora, kocasını ve üç çocuğunu geride bırakarak evini terk eder. Lucas Hnath oyunu yazmaya başlarken aklında iki fikir olduğunu söylüyor: Birincisi bir kapı çalacak (Bu kapı, Nora’nın 15 yıl önce çıkıp gittiği evin kapısıdır.), ikincisi Torvald (Bu erkek, Nora’nın 15 yıl önce terk ettiği kocasıdır.) ve Nora, Ibsen’in metninde yapmadıkları şeyi, gerçek bir tartışmayı (yazarın deyişiyle ‘boka batmak’) yapacaklar. Dolayısıyla bir kapı çalınır, Anne Marie (Bu kadın, Nora’yı da, Nora gidince Nora’nın üç çocuğunu da büyüten kadındır.) kapıyı açar, gelen Nora’dır; tam 15 yıldır kendisinden hiç bir haber alınamayan, öldü zannedilen Nora. Ve oyun başlar.
HardLove
18 Aralık - 20.30
Hayatlarından memnun olmayan iki kişi, barda tanışır ve sevişmek üzere eve gelir. Fakat teknik bir aksaklıktan dolayı sekste uzlaşamayınca konuşmak ve birbirlerini tanımak zorunda kalırlar. Böylece sevişmek için bir araya geldikleri gece boyunca arzuları ve korkularıyla tek gecelik de olsa bir ilişki kurarak yabancı olmaktan kurtulmaya çalışırlar.
HardLove, yaşamlarında gittikçe hissizleşen ve bir şeyler hissetmek için çabalayan, bu esnada tökezleyen ve devamlı başa saran insanların hikayesi.
“Ahmet: Ben hiçbir zaman öyle soft soft biri değildim zaten. Ama hard hard biri de olmadığım için şey olmuyor.
Ayşe: Hiçbir şey anlamadım biliyor musun?
Ahmet: Yani içinden gelir bir şaplak atarsın, onu demeye çalışıyorum.
Ayşe: Anladım.”
Öbür: Sonsuza Kadar
19 Aralık - 20.30
“Bir şeylerin anlamını bulmayı bekliyorsan, onu burada bulamazsın. İnsanların olduğu yerde.”
Proje Difüzyon ekibi yeni oyunları “Öbür: Sonsuza Kadar” da vampirlik temasından yola çıkarak metin üretimi ve sahneleme süreçlerinde güncel anlatım olanaklarını araştırıyor.
İnsanlığın hüküm sürdüğü sömürü, şiddet ve yıkımla dolu bu dünyada yaşadıklarımızın yarasını tür değiştirmek sarabilir mi? İçinde sıkıştığımız bu döngüden çıkmamız için nelerden vazgeçmemiz gerekir? İnsan tarihinin sonu geldiğinde yasımızı nasıl tutarız?
Oyundaki altı karakterin yolları, günümüzde Paris’in merkezinde yer alan bir gece kulübü olan La Mutinerie’de kesişir. Gece boyunca Fransalı iki genç aşık, onları ölümsüz yapacak gizemli bir vampir bulmaya çalışırken, ülkelerinden gitmek zorunda kalan Türkiyeli karakterlerle tanışırlar. Gecenin, karanlığın ve arzuların izinde günümüz dünyasında yeni aidiyetler ve kimlikler peşinde koşan bu karakterler sonunda kaçınılmaz olarak benzer bir gerçekle yüzleşir: sonsuz olan gelecek değil, şimdidir.
Kaktüs
20 Aralık - 20.30
“Siz evinizden çıktığınızda kendinizi güvende hissediyor musunuz? Hayatın içine karışmak ne demek? Bu hayat sizi gerçekten kabul ediyor mu? İçine alıyor mu? Beni bir süredir kapı dışarı etmiş durumda da.”
Evren özel bir okulda müzik öğretmenliği yapan, çocukları ve işini seven genç bir kadındır. Bir gün sınıf içinde dikkatleri üzerine çekecek bir hata yapar. Bunun üzerine okul yönetimi Evren Hoca’yı toplantıya çağırır. Toplantı ilerledikçe Evren’in henüz kabullenemediği, hayatını alt üst eden bir gerçek ortaya çıkar.
Kaktüs
20 Aralık - 20.30
“Siz evinizden çıktığınızda kendinizi güvende hissediyor musunuz? Hayatın içine karışmak ne demek? Bu hayat sizi gerçekten kabul ediyor mu? İçine alıyor mu? Beni bir süredir kapı dışarı etmiş durumda da.”
Evren özel bir okulda müzik öğretmenliği yapan, çocukları ve işini seven genç bir kadındır. Bir gün sınıf içinde dikkatleri üzerine çekecek bir hata yapar. Bunun üzerine okul yönetimi Evren Hoca’yı toplantıya çağırır. Toplantı ilerledikçe Evren’in henüz kabullenemediği, hayatını alt üst eden bir gerçek ortaya çıkar.
Sevgili Çocuklar
21 Aralık - 20.30
“Sevgili Çocuklar”, Görünüşte felç olmuş bir dünyanın gözleri önünde gelişen olaylara ilişkin deneyimden doğan solo bir Dans Tiyatrosu performansıdır.
Bu olan bitene, kaç farklı anlam yüklenebilir?
Kendini çaresiz hisseden bu kadar çok bireyden oluşan insanlık arasında, bu kadar boş, bu kadar küçük ve önemsiz, bu kadar büyük bir felaketle karşı karşıya olan ben, rüyalarımın ve kabuslarımın görüntülerini paylaşırsam ne olur? Hayal gücü ve şefkatle o trajedilere yolculuk yaparsak ne olur?
Bu insanlık trajedisinin bende bıraktığı izlenimleri sahneler aracılığıyla anlatırsam ne olur? Kabuslar ve düşüncelerin sahnelenmesi yoluyla insan olarak saygınlığımın bir kısmını yeniden kazanmam mümkün olacak mı?
Acaba o zaman daha az ölü olabilecek miyim?
Sevgili Çocuklar
22 Aralık - 20.30
“Sevgili Çocuklar”, Görünüşte felç olmuş bir dünyanın gözleri önünde gelişen olaylara ilişkin deneyimden doğan solo bir Dans Tiyatrosu performansıdır.
Bu olan bitene, kaç farklı anlam yüklenebilir?
Kendini çaresiz hisseden bu kadar çok bireyden oluşan insanlık arasında, bu kadar boş, bu kadar küçük ve önemsiz, bu kadar büyük bir felaketle karşı karşıya olan ben, rüyalarımın ve kabuslarımın görüntülerini paylaşırsam ne olur? Hayal gücü ve şefkatle o trajedilere yolculuk yaparsak ne olur?
Bu insanlık trajedisinin bende bıraktığı izlenimleri sahneler aracılığıyla anlatırsam ne olur? Kabuslar ve düşüncelerin sahnelenmesi yoluyla insan olarak saygınlığımın bir kısmını yeniden kazanmam mümkün olacak mı?
Acaba o zaman daha az ölü olabilecek miyim?
Yıldız
23 Aralık - 20.30
Yıldız. Beş kişilik bir ailede yaşayan bir muhabbet kuşu. Limonlu salatalığı, Bilge’yle tuvalette kitap okumayı, Serap’ın Hamdi’ye bağırmasını, Ela ağlayınca omzuna konmayı ve Ece’nin mor ayakkabılarının içine saklanmayı çok seviyor. Bir gün evden kaçtı. Bu bir çırpıda keşfedilemeyecek kadar geniş dünyadan bir sürü şey öğrendi. Buna büyümek deniyormuş meğer. Bir de şimdi gelmiş hepsini bize anlatıyor. Bir parka tünemiş, gelene geçene sesleniyor.
“Kaybolmak için mi gittin, bulunmak için mi?
Bulmak için.
Ama nereyi, bilmiyorum.”
Mutlu insanlar nerede yaşar? Peki mutlu kuşlar nerede yaşar? Mutlu bir Yıldız nerede yaşar?
Beyaz Mürekkep: Derine
25 Aralık - 20.30
Beyaz Mürekkep: Derine performansı, sanatçının hem kendisi hem de ilham aldığı birçok kadın yazar, şair ve sanatçı odağında yürüttüğü otantik benlik araştırması sonucunda meydana gelmiştir. Hayattaki varoluşunun temelinin yaratıcılığı ve sanatsal üretimi olduğuna inanan bir kadının, kendini gerçekleştirmeye dair özlemleri, çevresiyle kurduğu gündelik ilişkileri ve gerçek benliğine dair keşifleri; söz, hareket ve enstalasyon enstrümanlarıyla anlatılmaktadır. Disiplinler
arası performansın oluşum sürecinde Otantik Hareket pratiği deneyimlenmiş, sahne görsel-
işitsel bir estetik alan olarak kurgulanmıştır. Koreografi seyirciyle kurulacak interaktif ilişki
potansiyellerine açık ve bunları destekler nitelikte tasarlanmıştır.
Nora 2
27 Aralık - 20.30
Oyun, Henrik Ibsen’in ünlü oyunu Nora (Bir Bebek Evi)‘nın devamı olarak Amerikalı oyun yazarı Lucas Hnath tarafından 2017 yılında yazılmıştır.
Ibsen’in metninin finalinde Nora, kocasını ve üç çocuğunu geride bırakarak evini terk eder. Lucas Hnath oyunu yazmaya başlarken aklında iki fikir olduğunu söylüyor: Birincisi bir kapı çalacak (Bu kapı, Nora’nın 15 yıl önce çıkıp gittiği evin kapısıdır.), ikincisi Torvald (Bu erkek, Nora’nın 15 yıl önce terk ettiği kocasıdır.) ve Nora, Ibsen’in metninde yapmadıkları şeyi, gerçek bir tartışmayı (yazarın deyişiyle ‘boka batmak’) yapacaklar. Dolayısıyla bir kapı çalınır, Anne Marie (Bu kadın, Nora’yı da, Nora gidince Nora’nın üç çocuğunu da büyüten kadındır.) kapıyı açar, gelen Nora’dır; tam 15 yıldır kendisinden hiç bir haber alınamayan, öldü zannedilen Nora. Ve oyun başlar.
Bay Samir
28 Aralık - 20.30
“Asil bir yaşam mücadele ile geçer. Rezil bir yaşam ise daha çok mücadele ile geçer.”
Hayatla mücadele etmekten yorulmuş olan Bay Samir; bir iş çıkışı her akşam yürüdüğü yolun yabancılaştığını fark eder. Bu yol üzerinde bulunan ve sürekli seyrettiği tuhafiye dükkânı yıkılmıştır. Vitrininde yıllardır duran çirkin plastik manken ise ortadan kaybolmuş, Bay Samir’in anılarıyla birlikte huzurunun kırıntılarını da yanında götürmüştür.
Lodoslu bir akşam, Bay Samir’in Taksim ile Şişli arasındaki spiritüel yolculuğu böyle başlar. Yollar, kaldırımlar, kuşlar ve yalanlar üstüne bir hikâye…